Avrupa’ya Göç

Dünyadaki mevcut istikrarsız durum nedeniyle Avrupa’ya göç kitlesel bir nitelik kazanmıştır. Birçok ülke artık göçmenlerle dolmuş durumdadır, bu nedenle yaşanacak yerin seçimi dikkatli yapılmalıdır. Gayrimenkulün varlığı ve maliyeti, istihdam olanakları, çocukların gelişim imkânları, oturma izni alma sürecinin detayları, vatandaşlık için gereken süreler ve koşullar dikkate alınmalıdır. Taşınmayı planladığınız ülkedeki kültürel özellikler ve dil öğrenme zorlukları da göz ardı edilmemelidir.

Göç sürecinde yasal statü kazanma (meşrulaşma) konusuna özel önem verilmelidir. Yasal temele dayalı olarak doğru biçimde düzenlenmiş bir oturma izni, ileride kalıcı oturum (daimi ikamet) ve vatandaşlık alma sürecinde sorun yaşamamak için gereklidir. Belgelerin eksiksiz toplanması ve başvurunun doğru yapılması için en uygun yol, göç hukuku konusunda uzman avukatlara başvurmaktır.

Avrupa Neden Dünyanın Dört Bir Yanından İnsanları Cezbediyor

Avrupa’ya göç, birçok kişi için yaşam kalitesini yükseltme fırsatı anlamına gelir. Avrupa ülkeleri, sosyal güvenceler sunarak vatandaşlarına destek olur. Avrupa Birliği sayesinde üye ülkeler mali destek alır, bu da halkın ekonomik durumunu önemli ölçüde iyileştirir. 2025 yılında Rusya’dan Avrupa’ya göç, birçok kişi için yüksek maaşlı istikrarlı iş bulma fırsatı demektir.

Avrupa üniversitelerinde eğitim almak, kaliteli bir akademik deneyim ve aynı zamanda vatandaşlığa giden ilk adım olan oturma izni edinme hakkı sağlar. AB, dijital inovasyonları desteklemek ve geliştirmek amacıyla kurulan Startup Europe girişimi aracılığıyla startup projelerin büyümesine katkıda bulunur. Avrupa, coğrafi yakınlık ve kültürel benzerlikler nedeniyle (örneğin Polonya, Bulgaristan, Çekya gibi ülkelerde) Rusya ve diğer BDT ülkelerinden gelen göçmenleri cezbetmektedir.

Avrupa’ya Göç Sürecine Nasıl Başlanır

Başarılı bir göç süreci, planlama ve gelecekteki taşınmaya hazırlıkla başlar. Ülkeye giriş vizesinin alınması, kalış gerekçesini doğrulayan belgeler, oturma izni (ikamet), kalıcı oturum (daimi ikamet) ve vatandaşlık belgeleri hakkında bilgi edinmek önemlidir. Ayrıca, göç etmek istediğiniz ülkenin detaylı şekilde değerlendirilmesi gerekir. Örnek olarak bazı ülkeleri inceleyelim:

• Polonya — Kişi başına düşen GSYH, AB ortalamasının biraz altında (30.100 EUR) olan gelişmiş bir ekonomiye sahiptir. Devlet, hem vatandaşlara hem de Polonya topraklarında yaşayan göçmenlere sosyal destek sunar.
• Almanya — Dünya ekonomisinde üçüncü sırada yer alır. Düşük işsizlik oranı ile dikkat çeker, nitelikli yabancı uzmanları cezbetmektedir, ekonomide dijitalleşmeye büyük önem verir.
• İsveç — Yüksek yaşam standardı ve yenilik ve teknoloji odaklı gelişmiş bir ekonomiye sahip bir devlettir. Eğitim ve sağlık sistemleri oldukça kalitelidir.
• Bulgaristan — Gelişmekte olan bir ekonomiye, düşük vergi oranlarına (kurumlar vergisi %10) ve uygun yaşam maliyetine sahip bir ülkedir. Bu yönleriyle iş kurmak ve göç etmek isteyenler için caziptir.

Avrupa’da hangi ülkeye göç etmeyi seçerseniz seçin, giriş ve ikamet için uzun süreli vize almanız gerekir.

Vize Türünün Seçilmesi

• İstihdam amacıyla gelenler, işverenle yapılmış iş sözleşmesine dayalı çalışma vizesi almalıdır.
• Avrupa üniversitelerinde eğitim almak isteyen adaylar, eğitim kurumundan kabul mektubu alarak öğrenci vizesi başvurusu yapabilir.
• Girişimci vizesi, Avrupa’da kendi işini kuran veya yatırım yapan işletmeciler için geçerlidir ve başvuru, iş planı ile yatırım belgelerine dayanır.

Vize Başvuru Sürecinin Aşamaları

Süreler ve Olası Zorluklar

D tipi vize başvurusunun değerlendirilmesi ortalama 6–15 gün sürer. Ek bilgiye ihtiyaç duyulursa, bu süre 30–45 güne kadar uzatılabilir. Çalışma, eğitim veya girişimcilik amacıyla alınan D vizesi, ilk etapta 1 yıllığına verilir ve başvuru gerekçesi geçerli olduğu sürece uzatılabilir.

Vize başvurusu sırasında başvuru formu dikkatlice doldurulmalı ve bilgiler doğru girilmelidir. Pasaport ve diğer belgeler yürürlükteki mevzuata uygun olmalı, süresi geçmiş olmamalıdır. Gerçek seyahat amacınız doğru şekilde belirtilmeli ve bu amaç belgelerle desteklenebilmelidir.

Avrupa’ya Göç İçin Romanya Bir Başlangıç Noktası Olarak

Romanya, iş kurma, eğitim alma veya istihdam yoluyla oturma izni almak için gerekli şartların basit olması ve minimum yatırımla sürecin tamamlanabilmesi nedeniyle, Avrupa Birliği’nde göç etmek isteyenler için en erişilebilir ülkelerden biri olarak kabul edilir. Ülkede yaşam maliyetleri düşüktür — kira hariç bir kişi için aylık yaklaşık 600 EUR. Rumen vatandaşlarının soyundan gelen kişiler, kısa sürede ve karmaşık şartlar olmadan vatandaşlık alma hakkına sahiptir. Romanya pasaportu sahibi olan birey, AB içinde serbestçe seyahat edebilir ve çalışabilir.

Romanya Vizesi Nasıl Alınır

Çalışma vizesi almak için öncelikle Romanya Göç Genel Müfettişliği’nin bölge ofislerinden çalışma izni alınmalıdır. Bu izin, iş sözleşmesine dayanarak verilir. Girişimcilik faaliyetleri için, Romanya Yatırım ve Dış Ticaret Ajansı tarafından düzenlenen teknik bir değerlendirme raporu alınması gerekir. Öğrenciler, Romanya’daki bir eğitim kurumuna kabul edildiklerine dair belgeyle öğrenci vizesi başvurusunda bulunabilir.

Vize başvurusu, aşağıdaki belgelere dayanarak yapılır:

• durumunuza uygun yukarıda belirtilen belgelerden biri;
• kimliği kanıtlayan geçerli pasaport;
• geçim gücünü belgeleyen banka yazısı — vize süresi boyunca geçerli olmak üzere, 2025 itibarıyla asgari maaş olan 814 EUR ile çarpılmış tutar;
• sabıka kaydının bulunmadığını gösteren belge;
• sağlık sigortası poliçesi;
• Romanya’da ikamet yeri kanıtı — kira sözleşmesi veya mülkiyet belgesi.

Başvurunun değerlendirme süresi: 30 gündür. Vize 90 gün boyunca geçerlidir ve çoklu giriş hakkı tanır.

Romanya’da Yaşam: Taşınmadan Önce Bilinmesi Gerekenler

Romanya’da yaşam, Avrupa konforunu Doğu Avrupa gelenekleriyle birleştirir. Bükreş, Cluj-Napoca ve Timişoara gibi büyük şehirlerde gelişmiş altyapı, uygun fiyatlı konutlar ve makul yaşam maliyetleri mevcuttur. Resmî dil Rumencedir, ancak birçok kişi İngilizce konuşabilmektedir. Kültür; aile değerleri, misafirperverlik ve Ortodoks gelenekleri üzerine kuruludur. Yerel mutfak, Balkan, Türk ve Macar yemek kültürünün bir karışımını andırır.

Romanya’daki yaşam maliyetleri, Batı Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça uygundur. 905 EUR civarındaki ortalama maaş, yaklaşık 315 EUR tutarında bir daire kiralamaya ve bir kişinin temel giderlerini karşılamaya yeterlidir. Dil bilmeyen göçmenler başlangıçta depo işçisi, yardımcı eleman, mutfak yardımcısı gibi pozisyonlara başvurabilir ve asgari maaşla çalışabilir. Rumence veya İngilizce bilmek ve diplomanızın tanınması, daha iyi maaşlı bir işe yerleşme şansı sunar.

Romanya göçü için ek bir avantaj, Rumen kökeninizin veya bölgesel aidiyetinizin olmasıdır. Bu, vatandaşlık alma sürecinde katı koşulları yerine getirmeden ilerleme imkânı sağlar. Dil ve kültürü önceden bilmek, ileride iş bulma ve topluma uyum sağlama sürecini kolaylaştırır.

Uzmanlarımız, repatriasyon programı kapsamında Rumen kökeninize dayanarak pasaport alma sürecinde hukuki destek sağlar. Süreci başlatmak için ücretsiz danışmanlık randevusu alın.

Avrupa’da Göç İçin En Kolay Ülkeler Hangileri

Rusya vatandaşları için göç edilecek ülkenin seçimi, yabancı bir ülkede yasal statü kazanma şartlarının karmaşıklığına bağlı olarak zorlaşabilir. Ancak bazı Avrupa ülkeleri, dikkate değer şekilde daha esnek ve ulaşılabilir göç programları sunmaktadır:

• Romanya — iş, eğitim veya girişim yoluyla hızlı oturum izni edinme imkânı sunar. Daha önce Romanya topraklarında yaşamış ataların soyundan gelenler için vatandaşlık edinimi konusunda kolaylaştırılmış bir prosedür uygulanır.
• Polonya — Leh kökenli olduğunu belgeleyebilen ve dil, kültür, gelenekler hakkında temel bilgiye sahip olan kişilere, Polonya Kartı (Karta Polaka) üzerinden vatandaşlık hakkı tanır.
• Bulgaristan, şirket kaydı, yatırım veya gayrimenkul alımı yoluyla kolaylaştırılmış oturum izni sunar. Etnik Bulgarlar için, özel vatandaşlık prosedürü yürürlüktedir.
• İspanya, iş, eğitim veya girişimcilik gerekçeleriyle oturum izni sunar. Göçmen, ülkede 5 yıl yaşadıktan sonra daimi oturum hakkı kazanabilir, ardından 5 yıl sonra vatandaşlığa başvurabilir.

Avrupa’ya Göç Ederken Nelere Dikkat Etmeli

Avrupa’ya göç planlanırken, gideceğiniz ülkeye ve taşınma koşullarına bağlı olarak en az 5.000 ila 15.000 EUR arasında bir maddi güvence hazırlanmalıdır. Belgeleri teslim etmeden önce, dosyanızın konsolosluğun tüm şartlarını karşıladığından — tercüme ve noter onayı dahil — emin olun.

Hızlı uyum sağlamak için dil, yerel yasalar ve gelenekler önceden öğrenilmeli; göçmen toplulukları ve yerel halkla bağ kurulmalıdır. Topluma iyi entegre olmak, oturum izni ve vatandaşlık alma sürecini hızlandırır.
İstihdam içinse diploma ve mesleki yeterlilik belgelerinin tanınması, vergi sistemi hakkında bilgi edinilmesi önerilir.

İş Yoluyla Avrupa’ya Göç: Nasıl İş Bulunur ve Çalışma Vizesi Alınır

Avrupa iş gücü piyasası, özellikle BT (bilişim), mühendislik, sağlık, inşaat ve yaşlı bakımı alanlarında yabancı uzmanlara açıktır. Birçok Avrupa ülkesi, nitelikli iş gücü çekmeye yönelik aktif politikalar yürütmekte; yüksek maaşlar, sosyal haklar ve oturum izni alma imkânı sunmaktadır. İngilizce veya yerel dili bilmek ve dijital araçlarla çalışabilmek, işe alınma şansını ciddi ölçüde artırır.

İş bulmak için işe yerleştirme ajanslarından veya özel iş arama sitelerinden faydalanabilirsiniz. Örneğin:

• Polonya’da — pracuj.pl
• Çekya’da — prace.cz
• Almanya’da — arbeitsagentur.de

Ayrıca tüm AB ülkelerindeki ilanları içeren resmî Avrupa portalı EURES de aktif şekilde kullanılabilir.

Avrupa Birliği’nde, belirli gerekçelere dayalı olarak verilen çeşitli çalışma vizesi türleri bulunmaktadır. En yaygın olanlar şunlardır:

• D tipi ulusal vize — işçi ve işveren arasında imzalanmış iş sözleşmesine dayanarak verilir; uzun vadeli istihdam ilişkileri için uygundur.
• AB Mavi Kartı (Blue Card) — yüksek nitelikli uzmanlara yönelik vizedir. En az 3 yıl iş deneyimi ve üniversite diploması temelinde 2 yıl süreyle verilir. Daimi oturum için kolaylaştırılmış haklar tanır ve hem yaşam hem çalışma izni sağlar.
• Mevsimlik çalışma vizesi — tarım, turizm, inşaat gibi sektörlerde kısa süreli istihdam için verilir. En fazla 9 aylık iş sözleşmesine dayanarak düzenlenir.
• Dijital göçebe vizesi (digital nomad) — yurtdışındaki şirketler için uzaktan çalışan uzmanlara yöneliktir. Başvuru sahibinin aile üyeleri de bu vizeden yararlanabilir. Şu ülkelerde geçerlidir: Estonya, Portekiz, İspanya, Macaristan ve Malta.

Avrupa’da Eğitim: Göç Etmenin Bir Yolu Olarak Öğrencilik

Avrupa’da eğitim almak, göç etmenin en güvenilir yollarından biridir, çünkü öğrenciler öğrenci oturum izni alarak resmî olarak ülkede kalabilir, yarı zamanlı çalışabilir ve topluma entegre olabilir. Ayrıca bu yöntem, yerel dili kapsamlı bir şekilde öğrenmenin etkili yoludur. Eğer İngilizce dilinde eğitim almayı seçerseniz, bu size uluslararası şirketlerde iş bulma açısından önemli fırsatlar sunar.

Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, birçok ülke oturum iznini 6 aydan 2 yıla kadar uzatır; bu da çalışma izni, daimi oturum ve vatandaşlık alma sürecini kolaylaştırır.

Avrupa pasaportuna giden yolu kısaltmak isteyenler için başka bir seçenek daha vardır: Romanya, Bulgaristan veya Polonya’da yaşamış akrabalarınıza dayanarak AB vatandaşlığı hakkınızın olup olmadığını kontrol etmek. Bu sayede doğrudan Avrupa pasaportu alabilir ve ardından AB vatandaşı olarak herhangi bir üniversiteye kabul edilme hakkına sahip olursunuz.

Avukatlarımızla danışmanlık randevusu alarak, Avrupa vatandaşlığının tüm avantajlarından yararlanarak herhangi bir AB ülkesinde yaşama, okuma ve çalışma fırsatına sahip olabilirsiniz.

Avrupa’ya Göçte Yardım Alınabilecek Kurumlar

Avrupa’ya göç sürecinde, uzman değerlendirmesi ve desteği gerektiren çeşitli durumlarla karşılaşabilirsiniz.
Yabancı bir ülkede giriş ve ikametle ilgili güncel kurallar hakkında bilgi almak için, kendi ülkenizin büyükelçiliğine veya konsolosluğuna başvurmanız gerekir. Aynı zamanda göçmenlik dairelerinin resmî internet siteleri de faydalı olacaktır.

Belgelerin hazırlanması ve başvuru işlemleri, en güvenli şekilde AB ülkelerinde faaliyet gösteren hukuk bürolarına emanet edilmelidir.

Bugün her ülkede ve birçok şehirde, mülteciler ve göçmenlere yeni yaşamlarına uyum sağlama sürecinde yardımcı olan çeşitli yardım kuruluşları hizmet vermektedir.
Öğrenciler, karşılaştıkları sorunlarda destek almak için, aktif şekilde danışmanlık sağlayan eğitim merkezlerinden hukuki yardım alabilirler.

Avrupa’ya Göç Ettikten Sonra Haklarınız ve Yükümlülükleriniz

Avrupa’daki herhangi bir ülkeye taşındıktan sonra yalnızca haklar değil, aynı zamanda sorumluluklar da doğar. Yerel yasalara uymanın yanı sıra, bir ikamet sahibi olarak devlete vergi ödeme ve sigorta yaptırma gibi mali yükümlülükleriniz olur. Ayrıca ikamet statünüzü düzenli olarak yenilemeniz ve göçmenlik koşullarını ihlal etmemeniz gerekir.

• Çalışma ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı.
  Oturum izni almak, size istihdam hakkı ve ülke vatandaşlarıyla aynı koşullarda sağlık hizmetlerinden yararlanma imkânı tanır.
• Vergiler ve sosyal yardımlar.
  Gelir elde ettiğinizde gelir vergisi (kişisel gelir vergisi) ödemeniz gerekir. Vergi oranları bulunduğunuz ülkeye göre değişir. Örneğin, Almanya’da yalnız yaşayan bireyler için 11.785 EUR’yu, evli bireyler için 23.750 EUR’yu aşan gelirden %14 oranında vergi alınır. Polonya’da %12 oranı, 7.200 ile 28.800 EUR arasındaki gelirler için uygulanır. Ayrıca işsizlik yardımı, çocuk bakımı desteği, emekli maaşı ve devletin sunduğu diğer sosyal yardımlardan yararlanma hakkınız olur.
• Yeni bir ülkeye uyum sağlamak için önemli adımlar.
  Yeni bir ülkedeki yaşantınıza oturum izni almak, sağlık sigortası yaptırmak ve banka hesabı açmakla başlayın. Yasal işlemlerle eşzamanlı olarak dil ve yasa bilgisi edinmek, yerel halkla iletişimi kolaylaştırır, iş bulma sürecini destekler ve topluma uyum sağlamayı hızlandırır. Yeni arkadaşlıklar kurmak ve çevre edinmek, sizi yeni kültürle tanıştıracak ve adaptasyonu kolaylaştıracaktır.

Sonuç olarak

Avrupa’ya göç, dikkatli bir hazırlık, hedef ülkenin yasalarını bilmek ve başlangıçta mali istikrar gerektirir. Taşınma kararını iş, eğitim veya girişim gibi güvenilir bir temele dayandırmak önemlidir. Başarılı bir uyum süreci, esnekliğe, yeni şeyler öğrenmeye açık olmaya ve toplumsal hayata aktif katılıma bağlıdır. Doğru bir yaklaşımla göç, kariyer, eğitim ve yaşam kalitesini artırma açısından yeni fırsatlar sunabilir.